SAHTE DÜNYALAR

İnsan yaşadıklarıyla doldurduğu bagajını düzenleyemeden, boşaltamadan çoğu kez renkli dünyaya veda eder. Çünkü zamanı sanılanın aksine çok kısadır. Ömür dediğiniz şey bir nefes kadardır. Alırsınız veremezsiniz.

Dünyada ve ülkemizde olayalar öyle hızlı gelişiyor ki, baş edemiyorum!

Neyi nerde yorumlamam gerekiyor inanın karar veremiyorum.

Savaşların seyrini biliyorsunuz. Kurulan barış masalarının bir anda devrildiğini, sonra yeniden hızlıca kurulduğunu görebiliyoruz!

Satranç  oyununda rakibiniz parmağını bir taşa uzattığında düşünce dünyanızda oluşan zelzeleleri  kaydeden makine var fakat henüz  tam detayını gösteremiyor. Ne yıkımlar ne doz duman furyaları neleri alıp götürüyor bizden bilemiyoruz!

ABD gibi bir dünya devinin başkanı bir gün öyle bir gün böyle. Her adımı dünyada kartların yeniden karılmasına sebep oluyor.

Yahu olmaya bu adamın da diploması sahte olsun!

Neden mi? Hiç bir okul böyle bir kişilik yaratamaz da ondan dedim!

Hazır diplomalardan söz açılmışken içeride de yaşananları bu boyutundan irdeleyelim biraz.

Elde yok avuçta yok. Zamanı değil bazı şeylerin. İmamoğlu önce tek kişilik bir ön seçimle Cumhurbaşkanlığı adaylığımı partisinin onayına sürdü, ardından günler geçmeden yollara düştü!

Asla akranı olmayanları sahneye davet ediyor, güreş olmayan yerde peşrev çekmeye devam ediyor.

Akıl alır gibi değil. Nerde tek kişilik ön seçim ve bu acele nedir? Acele gidenin ecele gittiğini bilmeyen var mı? Allah korusun!

“Diplomanızda bir durum var mı?” diye soranlara kaçamak cevaplar vermesi açıkça kuşkularımı zirve yaptırıyor. Yani “sahte değil” markajında lafı dolandırmasını şark kurnazlığına bağlayamam!

Çünkü tam da o yıllarda yani seksenli doksanlı yıllarda başıma gelen bir olayı anlatayım ve kararı okuyucularıma bırakayım!

1982 yılında Marmara Üniversitesi İktisat fakültesini kazandım. Numaram 15611.

Halen kaydım açıktır. İki sene devam ettim. Maddi gücüm yetmedi, ayrılmak istedim. Öğrenci işlerine “kendi isteği ile terk” kaşesini lise diplomama vuracak olan şahıs “neden ayrılıyoruz hemşerim. Bu okulu bırakma. Gel diplomanı 4 sene sonra beden al” diyen adamı ondan sonraki hayatımda hiç unutmadım. Ama o gün bu söze inanmadım, mana veremedim. Diplomamı kaşelettim, aldım, tekrar sınavlara girdim. KTÜ Makine Resim bölümünü bitirdim. Meğerse ben kendimi bitirmişim!

O zaman 4 sene beklesem kim bilir kimlerin rakibi olacaktım? Ne kabadayılıklar tastaklayacaktım kim bilir?

Baki selam ve dua ile…

HABER BİLGİLERİ
Bu haber 14 Mart 2025, 17:48 tarihinde Köşe Yazarları, Küçük Manşetler, Siyaset, Yazar 1 kategorisinde yayınlandı.
OKUNMA
Bu Haber 11 Kez Okunmuş..
PAYLAŞ
facebook Twitter Frienfeed Twitter Google
ETİKETLER
YORUM YAZIN

İsim :

E-posta:

WebSite:

Benzer Haberler
MbTasarıM
MUHLAMA KARADENİZ MUTFAĞI
Yazarlarımız
KARADENİZ VİRA FACEBOOK
Resim Galerisi
PUAN DURUMU