Bir insanla tanıştığımızda yaşı, cinsiyeti, saç ve ten rengi gibi fiziksel özelliklerine göre o kişiyle ilgili bir ilk izlenim ediniyoruz. Aynı değerlendirmeyi ses tonu için de yapıyoruz
Frekansı düşük ses dalgalarının oluşturduğu sesler düşük perdelidir ve daha pestir. Veriler ses perdesi düşük olan katılımcıların daha baskın karakterli ve dışa dönük, ses perdesi yüksek olan katılımcıların ise daha az baskın karakterli ve içe dönük bir kişiliğe sahip olduğunu gösterir.
Sesimiz eşsiz ve bize özgü. Bu yönüyle ses tonumuz kimliğimizi tanımlayan en önemli unsurlardan biri.
Liderlerinde kendine has zengin notalı sesleri vardır.
Bazı insanların ses frekansları düz bir çizgide devam eder.
Bıdır bıdır bıdır!!!
Kimden bahsettim?
Siz bulun. Bana ne!
Boşlukta uzadıkça uzayan Telgraf Otu gibi beynimi muhasara ediyorlar.
Yine anlamadınız!
Geçelim…
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi halkımız tarafından oylandı ve kabul edildi.
Zamanımız yok. “Yanlışlar varsa düzeltilsin” demek en mantıklı yol.
Fakat yeni seçilen bir genel başkanın Parlamenter sistemden bahsetmesi çok ilginç.
O da bıdır bıdır bıdır!!!
Yusyuvarlak söz!
İnişi, çıkışı, virajı yok. Dümdüz!
Peki, ameliyatla düzelir, lider sesi elde edilebilir mi?
Düzelmez. Allah’ın yaptığını kul değiştiremez.
Karşıyım böyle liderlere. Elimde değil.
Peki, napcaz!..
Büyük olayların, büyük sonuçları olur. Altüst oluşlar, beklenmeyen gelişmeler, korkunç afetler, büyük savaşlar vs… yeni seslerin piyasaya çıkmasına sebep olur.
Az şey yaşamadık. Dünyada ender görülen bir büyük afetle karşı karşıya kaldık!
Ordumuz Kuzey Irak’ta, Suriye’de.
Ekonomi insanımızın belini kırmak üzere!
Fiyatlarda dur durak yok. Açık soygun var!
Ama yeni lider yok!
Parazitli, dümdüz sesler yolumuza serilmiş dikenler gibi.
Bıdır bıdır bıdır!!!
Bakı selam ve dua ile…