Yıllardır mahzun, boynu bükük öylece bekledi durdu! Nihayet zincirlerini kırıp, yapılması gereken yapıldı. Sebep olanlardan Allah razı olsun.
Farklı düşüncelerde olanlar olabilir, saygı duyuyorum. Fakat kesinkes katılmıyorum!
İşte Kilise olarak inşa edilmiş, o bölgede Camiye ihtiyaç yokmuş, müze olarak kalsaydı daha doğru olurdu gibi görüşler var!
Öncelikle İnanç ve İbadet Hürriyeti açısından değerlendirirsek, Gayr-i Müslimlerin İbadet yapmak isteyip de yapamamaları diye bir durum söz konusu değil! Türkiye’miz de yüzlerce Kilise, Havra veya Sinagog var, hepside faal durumda!
Fatih Sultan Mehmed Han, İstanbul’u fethettiğinde, her fethedilen yerde yapıldığı gibi, fethin sembolü diye Ayasofya Kilisesini camiye çevirmiştir.
Bu hak, o beldeyi fethedenin hakkı olması gerekmez mi? Yani, o bölgeye hükmeden artık Gayr-i Müslimler değil Müslümanlardır!
Fatih Sultan Mehmed, fetihten sonra, Gayr-i Müslimlerin İbadethanelerine hiç dokunmadığı gibi, ihtiyaç olan yerlere Kilise, Havra veya Sinagog yaptırmıştır! Şu anda da yapılan budur! Buna “kılıç hakkı” mı “fetih sembolü” mu dersiniz fark etmez!
Zaten müzeye çevrilmesi yanlıştı! Devletimiz yaptığı yanlışı düzeltmiştir!
Şunu da tespit etmek gerekir ki, Ayasofya’nın sembolik değeri, daha öne çıkmaktadır! Yoksa Ayasofya, o bölgede Camiye ihtiyaç var diye Camiye çevrilmiyor!
Evet Aziz Dostlar!
Yapılan icraata, bu saydığımız konuları göz önüne alarak yaklaşım yaparsak, daha doğru bir kanaate varırız diye düşünüyorum!
Ayasofya Camii, inşallah kıyamete kadar böylece asliyetini devam ettirir!
Ülkemize, alemi İslam’a hayırlar getirmesini Cenab-ı Allah’dan niyaz ederim!
Saygılarımla…
MEHMET EMİN TOPRAK