“Umut meyvelerle bezenmiş bir ağaç, umutsuzluk susuzluktan çatlamış, kavrulmuş kısır kaya gibi bir yoksulluk anıtıdır. Umutsuzluğun insanı çepeçevre sardığı zamanlar, ortam, bütün değer ve önemini yitirir. İnsanı kuşatan hava aydınlığını kaybeder ortalık kararır, etrafı bir sis sarar.”

            Sosyolojik görüntü, böylesi bir insanlığın ya da bir toplumun defterinin dürüldüğünü izlenimini verir.

            Umutsuzluğu doğuran sistem ve yapılar, ebediymiş gibi, hiç yıkılmayacak gibi görünürler. Ama bu aldatıcıdır.

            Onlar bakımsız evi saran örümcek ağları gibidirler. Umutsuz kişi onları kendini koruyan bir zırh sanır. Onları demir zincirler gibi güçlü görür. Oysa örümcek ağları da, yuvası da çürük ve temelsizdir, askıdadır”.

            Çok ince ince dokunmuş o ağları bir el gezdirme süresinde yok edebiliriz. Demek ki en sağlam kaleden daha sağlam gözüken Firavunların Nemrutların yapıları örümcek yuvaları gibidir. O nedenle yeise umutsuzluğa gerek yoktur.

            İnsanı dıştan gelen ölüm salvoları değil, içten gelen zayıflık ve ruhun çökmesi mahveder.

            Aramızdaki ayrılıkların, ihtilafların bizi içine düşürdüğü acı sonu daha geniş boyutta ele almamız gerekir. Fakat bu köşede bunu halletmek mümkün değil. Söyle diyebiliriz. Herkesin bulunduğu alanda işini en iyi şekilde yapması bizi umutsuzluk batağından kurtaracak en ideal yoludur.

            “Kişi düzelmeden toplum, toplum düzelmeden devlet, devlet düzelmeden milletin düzelemeyeceğini” bilmeliyiz.

            Bizi umutsuzluğun derin girdaplarından kurtaracak önemli bir kavramda üsluptur.

            İslam, ilahi üslubun insan ruhuna geçmesidir. İnsan İslam sayesinde dramı aşar, trajediyi aşar. Kıyameti ve mahşeri, mizanı, hesabı öteden çekip kendi hayatına alır.

            Üslup yüzeyleşmeyen, derinleşirken daralmayan, çok yönlülüğü yitirmeyen, günceli atılan pamuk gibi çırparken tozunda toprağında boğulmayan bir davranış zorunluluğudur.

            Umutsuzluk okyanuslarına boğulmadan aydınlığa çıkmanın aracı İslami üsluptur. Konuşmamızda, hitabetimizde, ilişkilerimizde, kısa hayatımızın her anında takınacağımız tavır İslami olursa umutsuzluğa yer kalmaz.

            Bunun için çok dikkatli ve titiz davranacağız. Çok çalışacak, herkesi kucaklayacak ötekileştirmeyeceğiz, kalp kırmayacağız. Ki daha bir insan olalım.

            Aydınlık yarınlar milletimizin ve tüm insanlığın olsun.

HABER BİLGİLERİ

Bu haber 05 Mayıs 2020, 14:34 tarihinde Köşe Yazarları, Küçük Manşetler, Manşet, Yazar 1 kategorisinde yayınlandı.

OKUNMA

Bu Haber 135 Kez Okunmuş..

PAYLAŞ

ETİKETLER

Devlet, Firavun, heasp, Kişi, Kiyamet, mahşer, mizan, Nemrut, toplum

YORUM YAZIN