Fenerbahçe’nin seçimli olağan genel kurulu sonrası başkan seçilen Ali Koç futbol takımının başına Sportif Direktör olarak Fransız Damien Comolli’yi getirdi.
Kariyeri boyunca antrenörlük, gözlemcilik ve futbol direktörlüğü gibi görevler üstlenen Comolli, Monaco, St. Etienne, Arsenal, Tottenham ve Liverpool gibi önemli kulüplerde çalıştı.
Ali KOÇ’un Fenerbahçe’ye başkan olması ve futbol takımının başına birçok
İngiliz futbol devinde görev almış Damien Comolli’yi getirmesi sıradan bir olay değildir.
Yıllarca Fenerbahçe camiasında bir şekilde görev alan Ali KOÇ’u başkanlığa taşıyan olaylar zincirinin bir halkası Fransız Comolli!
Koç gurubu her zaman statükodan yana bir tavır sergilemiş!
Yani hakim bürokrasi çevrelerine desteğini sürdürmüş, onların Türkiye’deki siyasetin kontrol altına alınma çabalarına destek vermiştir.
Sabancı Ailesinin önemli bir ferdinin suikaste kurban gitmesi sonrasında Aydın Doğan, Koç ve Sabancı ailelerinin güç birliği çabaları ülkemizin gelmek istediği noktanın yerli ve milli olmasına engel teşkil edecek şekilde gelişti. Hatta gezi olayları sürecinde katkılarının olduğu bile dile getirildi.
Üç sene kadar önce çok yakın bir dostum telefonda sohbet ederken “Ali KOÇ başkan olacak” dedi.
Şaştım “ne başkanı” dedim, “Başkan işte, Türkiye’nin Başkanı”…
Adam siyasettin hiçbir yerinde yok. Bayram değil seyran değil, dostum
“ Türkiye’nin Başkanı” diyordu ısrarla ve bana seçim toto teklİf ediyordu Ankara’dan!
Hem de bir çift ayakkabıya bir takım elbise.
Yani garantisi vardı ki bana uçuk bir teklif sunuyordu.
Dayanamadım ve hiçbir şey bilmemenin verdiği güvenle “Fenere Başkan olsun yeter” dedim!
26 milyon taraftarı olan Fener’i politize etmenin yolu başarıdan geçer.
Commlli o amaçla, o hayalle Futbol Direktörlüğüne getirildiğini şimdi anlayabiliyorum!
Türkiye kabuk değiştirirken, savunma sanayiinde millilik oranı % 70’lere dayanmışken, eşeğin yediği Anadol’dan dünya markası olacak otomobili yapmaya çabalarken Ali KOÇ’un feneri yanar mı söner mi, göreceğiz!..