Yaşadıklarımızdan Öğreneceğimiz Çok Şey var!…
Düşünceyi yaymak suç değildir. Şiddet kullanarak yaymaya çalışmak suçtur. Her hangi bir baskı yolu ile yaymak suçtur. Daha tehlikelisi düşünceyi şiddet kullanarak yaymak terördür… Bu duruma sivil toplum kuruluşlarının destsek vermesi düşünülemez. Çünkü terörle organik bağ kurulmuş oluyor.
Yıllardır muhafazakarlar iktidar da… Buna tama olarak muhafazakarlık da diyemeyiz. Kapitalizmi benimsemiş sağ düşünce diyelim en iyisi. Hatta liberal kapitalizm… İnsanlara gül bahçeleri öneriyor, güzellikler öneriyor. İnsanı hem maddi ve hem de manevi boyutu ile alıyor, sahiplenme duygusunu sömürüyor ama bir yandan vaat ediyor. Sol düşünce, detaya girmeden söylersek, toplumsal menfaatler etrafında şekilleniyor, insanı bir meta olarak kabul ediyor ve sadece maddi boyutu ile ele alıyor … Her şey toplumsal menfaat üzerine bina edilince insanlar tarafından fazla ilgi görmüyor, sınırlı bir alanda hep aynı şeyler terennüm edilince insanlara bir hapishane hissi veriyor.
Bir yanda gül bahçesi, diğer yanda hapishane. Gül bahçesinde yatıp uyuyan kişi bir an önce uyanmayı ister. Çünkü gül alma,gül koklama, güzelliklere gitme ihtimali çok kuvvetlidir. Fakat zindanda uyumuş olan ebediyen uyumaktan yanadır, çünkü uyanırsa yeniden zindana düşmüş olacağını bilir…
CHP ve diğer sol partiler bana göre zindan hayatı yaşıyorlar. İnsana maddi boyutundan yaklaşan bu zihniyet insanın manevi tarafını bilmediğinden insanı karanlık bir boşluğa terk etmektedir. O nedenle de dünyada fazla itibar görmeyen bir felsefe olarak kalmaktadır. İnsanın inkişaf edemediği bu felsefe . Gelişme umudu olmayan, gelişemeyen insan kaos ve anarşiye yöneliyor. Sadece karşı çıkmak, yakmak, yıkmak ve mevcut idare ile savaşmak. Uyanmak istedikleri böyle bir dünya olunca CHP ve benzerleri gelişemiyor, kitlelerin ilgisini çekemiyor. O nedenle de uyumaya devam etmek hem kolay ve hem de çaresiz bir tercih oluyor.
Sürekli iktidarda kalan liberal düşünce, liberal kapitalizm en ideal sitem olmasa bile insana en yakın sitem gibi duruyor. Çünkü insana sahiplenme duygusuna hitap ediyor. Onu bir değer olarak ele alırken hem maddi ve hem de manevi tarafını dikkate eliyor.İnsana görünürde çeşitli fırsatlar sunan bu düşünce insanı değişip dönüşmesine müsaade ediyor. Çünkü sömürü silahını bu şekilde kurgulamış. İnsanın sahiplenme duygusuna en çok liberal düşünce müsaade ediyor. Sol düşünce toplumsal menfaat teranesi ile insanları kendine yeterince çekemedi. Sebebi günümüze kadar hiçbir zaman toplumsal menfaat şahsi menfaatin önüne geçmedi. Öyle bir düzen dünyada henüz kurulamadı.
Yaşadıklarımızdan öğreneceğimiz daha çok şey var.
Bugün görünen resim bu şekilde…
Elbette toplumsal menfaat şahsi menfaatin önüne geçerse bütün insanlık kazanır ama hangi yolla hangi felsefe ile bunu sağlayacağız. Yaşanmış hiçbir güzel örnek olmayınca meydan liberal kapitalistlere kalıyor. O nedenle CHP ve ona benzer partiler hep avucunu yalıyor.
Düşünceyi yayma yöntemi düşüncenin serbestçe kabulü ile mümkündür.
Zorla, kaba kuvvetle, kanunla, tüzükle yönetmelikle olmaz. Düşünceyi insanlara anlatmakla, yaşatmakla kabul ettirebilirsiniz…
insanın yüreğinde kabul görmemiş hiçbir düşünce başarılı olamaz.
Sevgi ve saygılarımla…