Geçtiğimiz hafta aldığım bir haber üzerine acilen Ankara’ya geldim.
Rize için hayal ettiğim Rize Hava limanı için bir çok ziyaretlerde bulundum.
Ayrıntılarını siz değerli okurlarımla paylaşacağım ama henüz tamamlamadım görüşmelerimi.
Bu noktada yaşadığım birkaç olaydan bahsedip genç Rizeli genç kardeşlerime bazı tavsiyelerde bulunmak istiyorum…
Ankara’da biz dizi görüşmeler yaptım. Sayın vekilimiz Hasan KARAL bey ve bir çok bürokratla görüştüm…
En son Cumhurbaşkanlığı külliyesinde İnsan kaynakları Başkanı Sayın Ahmet MİNDER beyle görüştüm. Makamında tanıştığım Cumhurbaşkanı Baş Danışmanı Sayın Maksut SELİM bey efendi ile uzun ve koyu bir sohbet ettik. Konu hep Rize idi…
Açıkçası, bir Rizeli olarak gurur duydum kendileri ile…
Bu noktada şunu önemle belirtmek istiyorum.
Gördüğüm hüsnü kabul ziyadesi ile mutlu etti beni.
Düşünün, özel müsaade ile külliyeyi hanımla birlikte gezdirdiler bize ve külliye camisinde öğle namazını eda ettik.
Bu ne muhteşem bir güzellik.
Metin TOPÇU’yu böyle güzelliklerle karşı karşıya bırakan Rize için çala kalem yazmasıdır.
Beklentisiz ve şahsi hiçbir çıkarı olmadan Rize için yazmasıdır…
Gençlerimize şunu tavsiye edeceğim.
Rizemiz için yazın.
İçinizden geldiği gibi yazın.
Kimsenin yazısını kopyala yapıştır yapıp altına imza atmayın.
Çalmayın başkasının yazısını.
Kendiniz Rizemiz için yazın…
Öyle yaparsanız hem kedinize, hem de yaşadığınız dünya cenneti Rizemize akla hayale gelmeyen güzellikler katarsınız…
Ankara’da bir çok güzellik yaşadım ilim adına ve şahsım adına…
O kadar mutluyum ki anlatamam…
Ne olur hemen bugün kalemi elinize alın ve Rizemiz için yazmaya başlayın…
Ankara’dan en derin selam ve sevgilerimle…