Rize İçin Dörtleme!…

1-Metin TopçuBugün ki yazımda Rize için çok önemli gördüğüm üç konuda görüşlerimi yazacağım…

1-Samsun Sarp Lafta Kalmasın!

M.Emin Toprak Diyor ki “, ERZİNCAN-TRABZON zaten planlanmış! Bu iki proje (ERZİNCAN-TRABZON ve SAMSUN-SARP) birbirinin alternatifi değil ki, orası yapılsın burası yapılmasın gibi bir tavra girelim’

Aşırı iyi niyetli hoca… Ama şunu dikkate alması lazım. Öncelik meselesi hangisinde?… Hocamızın yazısından Samsun Sarpın daha önemli olduğunu anlıyoruz. Doğru olan da budur. Bir vilayete hizmet edecek hat değil, 6 vilayete hizmet verecek olan Samsun Sarp önce yapılması gerekiyor.

Allah razı olsun hocam… Bu önemli konuyu dile getiren herkesten Allah razı olsun.. Gündemde tutmaya devam… Çünkü Erzincan Trabzon hattı korkunç yanlış bir girişimdir bu zamanda. Önce Samsun Sarp yapılmalıdır.

 

2-Rize Hava Limanının Nimetleri….

Rizede bir ilk… Ramada Plaza Otel’de Fuar Açıldı!…

Vayyy! Otelde fuar ve katılan 200 seçkin iş adamı…

Satıcılar ve alıcılar bu fuarda buluştu… Bir vilayeti tanıtmanın en güzel, en muhteşem yolu…

Gündüz dünya cenneti Rize’yi geziyor, tanıyor, gece iş görüşmeleri yapıyorlar. Arkası öyle bir gelecek ki “Rize’ye Hava Limanına ne gerek var” diyenler küçük dilini yutacak… Rize Hava Limanı bittiği andan itibaren üç yıl içinde iki milyon(2.000.000) kişi Rize’ye akın edecektir.

Eğer Ramada Plaza Otel gibi veya daha üst konsepte oteller hayata geçerse 5 milyon yolcu bekliyorum bu dünya cenneti Rize’ye… İşte o zaman Rize makus talihini bir daha geri dönmemek üzere yenmiş olacaktır. Bir şehri dünya markası yapmanın önemli ayakları Hava Limanının bulunması, Üniversitesinin olması ve Sporda en üst düzeyde yer alan bir takımının olmasıdır…

Rizespor bütün spor mafyalarına bir tokat attı ve Süper lige çıktı. Üniversitemiz var, Hava limanımız süratle yapılıyor. Yani dünya şehri olmaya bir adım kaldı… ha gayret Rize. Elbirliği ile yepyeni ufuklara yelken açalım…

 

3-Hastane Meselemiz Ne Durumda?

Hava Limanımızın yapımı devam ederken bir başka çok büyük meselemiz Şehir Hastanesi veya Tıp Fakültesi Hastanemizin acilen hayata geçmesidir…

Gurbette yaşayan 1,5 milyon Rizeliyi Sılayı Rahime koşa koşa döndürecek devasa bir proje. Bu ihtişama yakışacak 800 yataklı hastane için çok kısa sürede önemli mesafeler kaydettik. Hatırlatmakta yarar var. Sayın Eski Ak Parti İl Bakanı şimdi Millet Vekili aday adayı Sayın Muhammet Avcı inanılmaz bir başarıya imza attı. Bu dev meseleyi anında Sayın Bakanımız Osman Aşkın Bak bey efendiye aktardı, hiç vakit kaybetmeden Sayın BAK konuyu Rizeli Reis Sayın Erdoğan’a sundu, Rize’nin evladı sayın Erdoğan bu haklı isteği hemen kabul etti ve Denizde 300.000 metre kare alan doldurmak suretiyle hastanenin yapılması için talimat verdi… Bitti o iş… Sağlık Bakanlığında Türkiye’nin en modern hastanenin yapılması için proje çalışmaları devam ediyor. Muhtemelen 2018 sonuna yakın ihaleye çıkacak… Sayın Avcı’ya Sayın Bakanımıza ve Sayın Cumhurbaşkanımıza yürekten teşekkür ediyor ve Allah başımızdan eksik etmesin diyorum.

Hava Limanı meselemizi Cumhurbaşkanımıza dört (4 ) yılda ulaştıramadım… Geçemedim şahsi çıkarlarını düşünenleri. Çok zor oldu… Beşinci yılda temelini attırabildik… Ama hastane işimiz bir çırpıda anında iletildi Cumhurbaşkanımıza ve kabul gördü… Bu haklı olaya anında sahip çıkma iradesidir. Bu şimdi Rize’de var ve devamını diliyorum.

Vekil Meselesi ne bir cümle… Akçalı işlere bulaşmayan, teşkilatı ile barışık Rize’nin meselelerini şahsi beklentilerinin önüne alan Üç sayın Vekil istiyorum. İlk ikisi belli, üçüncüye karışmam… Reis bizim adımıza karar versin.

Halka zülüm edenlerden asla olmasın…

Öyle bir tehlike yok ama hatırlatayım dedim…

4-ÇAYKUR VE ÇAYTAŞ’ YENİ DURUM

Sütlüoğlu zorunlu olarak el çektirildi… Gitti yani. 45 yıl çalıştığım kuruma saygımdan çok az değinirim Çay Meselesine ve Çay Kur’a…

Yönetenlerden Nejat Ural, Ekrem Yüce ve İmdat SÜTLÜOĞLU’na hakkımı helal etmem… Haram olsun hakkım… Kurum Olarak Çay Kura müteşekkirim. Hakkım hukukum her şeyim helal olsun Çaykura .. O nedenle yukarıdaki isimlerin karıştırdıkları haltlara da tenezzül edip fazla değinmem… Ama Yusuf Ziya Beyin Vekaleten de olsa Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğüne atanması üzerine birkaç cümle yazacağım…

Bir kere ilk kez Rize Merkezden bir güzel isim… Temiz, dürüst bir insan tanıdım kadarı ile. Sakin kimsenin dolmuşuna gelmesin. Kontenjan zorunluluktur.1977 de ilk kez ben uygulamışım. 12 eylülde sorguya çekildim o yüzden. Herkesin her gün az da olsa çay satmasını sağlayan sistemi Veliköy Çay Fabrikasında uygulayan insanım…

200 bin üreticinin bir anda tarlaya girmesi ve hava şartlarının uygun olması durumunda 1000 fabrika yapın yetmez. En iyi dönem dolduruşlarına gelme sayın Alim…

Gerektiğinde 15 kilo, gerektiğinde 12 kilo ve hafta tadili uygulaması mecburiyettendir… Çayı çürütüp denize dökemeyeceğinize göre bu durum kesindir….

Şu Çaytaş Meselesini hiçbir muammaya yer bırakmayacak şekilde bir masaya yatırır mısınız sayın Alim…

Bu trilyonlar nasıl yönetildi Ekrem Yüce döneminde. Hem Ekrem YÜCE hem İmdat SÜTLÜOĞLU en yakınlarını neden bu kurumun başına getirdi?

Şimdi  ÇAYTAŞIN başında olan adamı görevden almak yetmez. Onu ve diğerlerini sorgulamak ve kamuoyuna açıklamak zorundasın sayın ALİM…

Zor işinde güzel başarılar dilerim Sayın ALİM’e…

İstanbul’dan Sevgi ve saygılarımla…

HABER BİLGİLERİ
Bu haber 15 Mayıs 2018, 09:56 tarihinde Köşe Yazarları, Küçük Manşetler, Son Dakika, Yazar 1 kategorisinde yayınlandı.
OKUNMA
Bu Haber 832 Kez Okunmuş..
PAYLAŞ
facebook Twitter Frienfeed Twitter Google
ETİKETLER
YORUM YAZIN
Benzer Haberler
MbTasarıM
MUHLAMA KARADENİZ MUTFAĞI
Yazarlarımız
KARADENİZ VİRA FACEBOOK
Resim Galerisi
PUAN DURUMU