Kişi öncelikle kendini, sonra ailesini, çevresini, ülkesini, dünyayı düşünür…
Tersi biraz entelektüel bir yaklaşım olur.
Yani önce dünyayı, sonra ülkeni, en son kendini düşünmek …
Önceliği değiştirmek elimizde elbette…
Bütün hayatım boyunca “Rizem daha yaşanabilir nasıl olur” üzerine kafa yormuşum.
O kadar ki, bu bazen hayatıma mal olacak düzeyde bir tutku halindedir.
Ovit meselesini bu anlamda ele aldım.
Kamuoyuna tanıtma aşamasında, siyasilere kabul ettirilme aşamasında Rize insanını yazdığım düzinelerce yazı ile bilgilendirmeye çalıştım.
Bir ve beraber olduk, yazarı ile çizeri ile, gazetesi televizyonu,internet siteleri ile, en önemlisi okuyucusu ile Ovit gibi devasa bir projeyi Rize’ye kazandırdık…
Rize’nin şimdi Cumhurbaşkanı olan bir büyük evladı var.
Ben bütün planımı onun üzerine yaptım. Ona sesimizi duyurmaya çalıştım.
Hava limanı meselesinde de aynı yolu takip ettim.
Bir olduk beraber aynı ipe asıldık. Haklıydık… Sesimizi yine kendi evladımıza duyurduk…Rize Meydanında söz verdi…
Çok şey yazdılar, olmaz dediler yine, ama dün gördük ki Ulaştırma bakanı 2015 te temelin atılabileceğinden bahsetti…
Bu Rize için tarihi bir dönüm noktasıdır.
Ovit’ten de önemli bir aşamadır…
Hava limanı Rizemizi dünya ile buluşturacak hayatı önemde bir devasa projedir…
O nedenle zaman zaman kırdım döktüm,haddi aşan sözler söyledim.
Önüme engel gördüğüm her şeye müdahale ettim.
Buna mecburdum…
Çünkü biliyordum ki sesimizi duyurduğumuz takdirde Cumhurbaşkanı bu kadar haklı isteği esirgemez.
Esirgemez ama, kendi öz vilayetinden de misli ile bir karşılık görmesi gerektiğini düşünüyordum.
O yüzden bu parti iktidarda kalacak, kendi evladı ERDOĞAN yoluna devam edecek, bizde haklı olduğumuz ihtiyaçlarımıza kesinlikle kavuşacağız diyordum…
Benim herhangi bir şekilde menfaat için taraf olmam söz konusu değildi.
O nedenle büyük bir öz güvenle bunu dile getiriyordum.
Doğru zamanda acil ihtiyacımız olan hava limanı gündeme getirmek ve o yolda mücadele etmek için gözümü budaktan sakınmadım.
Hayal peşinde koşuyorsun diyenlere, siyasilere yalakalık yapıyorsun diyenlere kulaklarımı tıkadım.
Susma zamanında sustum, konuşulması gereken zamanda konuştum, bu planı bozacağını tahmin etkilerimle de amansız bir savaşa girdim.
Sadece kendi şahsi çıkarı için uğraşanların ağzının payını da çekinmeden verdim.
Çünkü benim bir ve tek gayem vardı. Rize’ye hizmet.
Öyle bir hizmet ki olmazları olur yapan bir hizmet.
Ovit öyledir, hava limanı öyledir.
Rahmetli Ekrem ORHON 40 sene önce o hayallerle öldü!…
Rize için büyük düşünen, kendi çıkarını düşünmeyen bir entelektüeldi.
Önceliği Rize idi…
Allah sonsuz rahmetini esirgemesin o büyük insandan.
Ben onun hayallerini gerçekleştiremeye uğraşan bir pirifani.
Nasip olur hava limanının yapıldığını görürsem, dünyanın en mutlu insanı olacağım.
Eğer 2017 de O hava limanından uçaklar uçmaya başlarsa, çok sevdiğim saygı değer arkadaşlarımla yaptığım bir iddiayı da kazanmış olacağım.
Allah beni acır. Bana onu da nasip eder inşallah.
Sevgi ve saygılarımla.