Dünya Basın Özgürlüğü Günü…
Bütün dünyada çeşitli örgütler bu konuda bir sürü rakamlarla süslediği sıralamalar yapıyor.
Kıstaslar, kriterler çok farklı…
Bir çok tanım gibi özgür birey, özgür basın kavramları da ülkeden ülkeye değişlik gösteriyor.
Gelişmiş ülkelere baktığımızda bu anlamda en özgür ülkeler kuzey Avrupa’da…
Finlandiya birinci Norveç,İsveç, Belçika,Danimarka,Lüksemburg sıralanıyor..
Yani Almanya,İngiltere,Fransa, İspanya, Amerika en özgür ülkeler arasında değil…
Demek ki ülkelerin nüfusunun büyüklüğü özgür birey ve özgür basın kavramlarını etkiliyor.
Eğitim seviyesi çok yüksek, ekonomisi çok gelişmiş ülkelerde bireylerin ve basının özgürlükleri birinci sıraya yerleşemiyor.
En gelişmiş ekonomi Amerika ise bireyi ve basını en özgür ülke neden Amerika değil?
Özgür birey ve özgür basın kavramları yukarıdaki örneğe bakarak görecelidir diyebilir miyiz?
Çünkü her ülke kendi şarlarında bakıyor olaya…
Ülkemiz uzun yıllardır terörle mücadele ediyor.
Kanunları, nizamları da, bu anlamda daha kısıtlayıcı bir hal almış…
Ama bu bireyin özgürlüğünü, basının özgürlüğünü son sıralara düşürme gibi bir yanlışa bizi sürüklememelidir.
Bireyi ve basını özgür olmayan toplumların gelişmediği aşikardır…
Bu kritik eşik aşılmalıdır.
Bireyi daha özgür, basını daha özgür bir toplum yaratmak zorundayız.
Bunun birinci şartı eğitim, ikinci ve önemli şartı ekonomik bağımsızlıktır.
Muhtaç toplumlar özgürlüklerini geliştiremezler.
Çünkü siyaset kurumu bu alanı çok kolay kontrol altına alıyor, çok kolay baskı uyguluyor.
Her gün, her an siyasilerden öyle veya böyle bir beklenti içinde olan toplumlarda bireyin özgürlüğünden bahsetmek anlamsızdır.
Bireyi özgür bir ruha sahip olmayan toplumların siyasetçisi de, basını da, yazarı da tam özgür olamaz.
Bu denklemde bilinmeyen yok ama neticeyi yakalamak da zordur.
Önce eğitim, sonra ekonomik bağımsızlık, daha sonra tam özgür bireyler ve en son da özgür basın…
Elbette bütün bunları sağlayan kanunlar ve nizamlardır.
Eğer ülkemiz terör meselesini hallederse, eğitimine çeki düzen verirse, bireylerini ekonomik bakımdan yeterli hale getirirse, daha özgür insanların olduğu bir ülkede, daha özgür bir basına sahip olabiliriz.
Yoksa çeşitli değerlendirme kuruluşlarının ülkemize verdiği sıralama kolay kolay değişmeyecektir.
Sevgi ve saygılarımla…