Devletin aklının çelinmesi diye bir tabir kullanırım.
Yaşadıklarımdan öğrendim bu sözü…
Evet maalesef “devletin aklının çelinmesi” diye bir olay vardır.
Ovit meselesinde tam yüz otuz yıl Rizeliler bunu yaşadı
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım 130 yıllık hasretimiz Ovit dağına tünel inşaatını incelerken basına yansıyan demecinde “Trabzon Havaalanı şimdilik Rize’nin ihtiyacını karşılıyor. Havalimanı yapmak için şartlara bakmak lazım. Rize’de ayağınızı basıp duracağınız düzlük alan yok. Denize yapalım derse ki Karadeniz’in sağı solu belli olmaz, çok derin ve çok hırçın” demiş!…
Akla şu soru geliyor Ordu-Giresun havaalanı Atlantik’te mi yapılıyor?
Ya da Rizeliler kuş beyinli midir ki burnunun dibinde Karadenizin ortasına Ordu Giresun arasında yarım ada şeklinde o derin sularda havaalanı yapıldığını göremiyorlar?
Birde inanılmaz bir şekilde, eğer doğru ise havaalanı için “şartlara bakmak lazım” dedi
Şimdi bu inanılmaz iki cümleyi analiz edelim birlikte ve devletin aklının nasıl çelindiğini hep beraber görelim.
Çünkü bu sözler devletin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanına ait…
Adım atacak yer yokmuş Rize’de. Denizde olur ama Karadeniz çok fena Rizede. Karadeniz sanki Rize’de var sadece. Ordu Giresun Hint okyanusunda sanki…
Eğer devletin bakanı bu sözleri demişse, devletin aklının çelinmesine bundan daha büyük bir delil olabilir mi?
Aynı denizin kıyısında, benzer kıyı özelliklerini taşıyan komşu şehirlerin birini Ay’da diğeri Merih’teki gibi algılama ne ile izah edilebilir?
İşte size devletin aklının çelinmesindeki en güzel örnek. Bürokrasi gücünüz yoka Başbakanınız olsa ne yazar. Devletin aklı Karadeniz’in komşu iki ilini kendi bakanına göstermiyor.
Bakan çok çalışkan, çok değerli bir insan ama aklı hemşerilik beratı verilmek suretiyle öyle çelinmiş ki Ordu’nun,Giresun’un, Rize’nin aynı denizin kıyısında olduğunu göremiyor.
Çok haklı gerekçeleri olan Rize’ye havaalanı yapılması fikrini çürütmeye öyle odaklamışlar ki, koskoca devletin bakanı inanılmaz bir gaf yapıyor “Karadenizin sağı solu belli olmaz” diyor.
Adını anmaktan imtina ettiğim malum zalim bürokrasi bunu becermiş, devletin aklını dumura uğratmıştır.
Hiç ihtimal vermiyorum ama sayın bakan verilen dersi çok iyi çalışmış.Trabzon havaalanı şimdilik ihtiyaca cevap veriyor,diyor…
İşte burada çok büyük bir oyun var.
Neden oyun var? Çünkü, gözümüzün önünde, o meşhur Karadeniz’in derin sularında, yakında ikinci pist çalışmaları başlayacak Trabzon’da. Yani, denizin o derin sularında yeniden bir havaalanı yapılacak…
Tabii şartlara bağlı bir yatırım O!..
60 milyon lira yatırımla yenilenen o havaalanı bakanın bu gerekçesi ile yeniden yapılacak ama Rize’ye olmaz…
Rizeli mahkum çünkü.
Bürokrasisi, düşünen insanları yok. Talep etmesini bilmeyen, takip etmeyen, uzaktan yönetilen Rize…
Ordu Giresun’da adım atacak yer yoktu. Karadeniz’in derin sularında dünyanın üçüncü havaalanını yapacaksın, Trabzon’da Karadeniz’in derin sularında ikinci pist etüt çalışmaları için bakanlığının bütçesine ödenek koyduracaksın, Rize’ye sıra gelince karada yeriniz yok, rüzgarlarınız çok deli, deniz Karadeniz, sizin Karadeniz çok fena, havaalanı yapmak için şartlara bakmak lazım diyeceksiniz, bende burada iki elimi kavuşturup eyvallah diyeceğim öyle mi?
Kusura bakmasın kimse.
Kim alınacaksa alınsın ve elinden ne geliyorsa yapsın.
Hem de acele olarak.
Dünyayı ayağa kaldıracağım ve bu temel bilgi yanışlığını Başbakana Cumhurbaşkanına ulaştıracağım.
Kimsenin devletin aklını çelmesine müsaade etmeyeceğim.
Evet, Rize Ordu Giresun ve Trabzon gibi Karadeniz’in kıyısında…
Havaalanı yapılması için bütün şartları taşıyoruz.
Eğer Rize bu devletin Karadeniz’in kıyısındaki bir vilayeti ise, 850 bin yolcusu varsa ve bu mevcut havaalanlarından 40 adedini geride bırakacak bir potansiyele sahipse kimse beni susturamaz.
Devletin aklının çelinmesini önlemek için elimden ne geliyorsa yapacağım.
Vele ki, Karadeniz Rize’de bambaşka bir derinlikte olsun.
Devletin aklını çelen zalim ve hain bürokrasiyi Rizedeki Karadeniz’in o derin sularına gömene kadar mücadeleme devam edeceğim.
Sevgi ve saygılarımla…