Nerden Çıktı Bu Başkanlık Sistemi…
Ülkemiz artık uzun yıllar diyebileceğimiz bir zaman diliminde siyasi istikrarını koruyarak devam ediyor.
Bunun olumlu yansımaları yok diyemeyiz.
Ekonomide elde edilen başarılar siyasi istikrarın ürünüdür.
10 yıl bitmek üzere. Türkiye’deki hükümetlerin 90 yıllık seyrini izlediğimizde karşımıza çıkan rakam ilk cümleyi kurmama sebep oldu.
Bu durum birilerini rahatsız etmedi mi?
Hem içerde hem de dışarıda bunun yansımaları var.
Ne zaman lehimize bir gelişme yaşadıysak hemen karşı hamleler geliyor bu bahsettiğim iç ve dış kaynaklardan…
“Kürt sorunu” önümüze konulan mönü elbette
İçinde baldıran zehri olan bir mönü.
Bu devletin tanrıları yok. Sokrates zamanında ki düzen ve yargılamada yok.
Ama bilinen kabullerin değişmesinin zamanı geldi demek Sayın Başbakan
Sokrates gibi gençlerin ahlakını bozmakla suçlanması mümkün değil ama ülkenin daha sonraları eyaletlere, federatif yapılara bürünmesinin önüne kim geçecek*
Başkanlık sitemi görünüşte siyasi istikrar için isteniyor ama yapılanması değişik durumları karşımıza çıkarabilir.
Durduk yerde başkanlık sitemi gelmedi gündeme…
Kürt melesini halletmemek suç, halletmek başka bir suç… Baldıran zehrini suçsuz bir devlet adamı olarak mı yoksa suçlu bir devlet adamı olarak içecek sayın başbakan.
Sokrates “suçsuz yere öldürülüyorsun” diyen hanımına “”iyi ya işte suçlu yere öldürülsem daha mı iyi olacaktı” demişti ya,
Hakikaten zor mesele.
İleride bu ülke bir yerinden bir şey kaybetme ile yüz yüze gelirse tarih yargısını o zaman verecek.
Mönüde baldıran zehri olduğunu Başbakanımızdan öğrendik.
Kolay değildir bir dikişte baldıran zehrini içmek.
Ülkemizi kana bulayan binlerce insanımız yok eden terör bir şekilde etkisiz hale getirilsin. Ne başbakanımız baldıran zehri için ne de biz bağrımıza taş üstüne taş basalım…
Hep beraber güzellikler içinde yaşayalım, ne var?
Sevgi ve saygılarımla….
HABER BİLGİLERİ
Bu haber
22 Mart 2013, 14:11 tarihinde
Köşe Yazarları, Yazar 1 kategorisinde yayınlandı.