NE OLACAĞIMAZA BİZ KARAR VERELİM!.
Rize bu ülkenin en uzak köşelerinden biri.
Burada yaşayanlar pek farkında değil. Haritayı önümüze alıp bakarsak yerleşke olarak ne kadar uzakta olduğumuzu anlarız.
Eğer, dünyada çayın üretildiği nadir ve özel alanlardan biri olmasaydık bugün ne halde olacağımızı kimse tahmin edemezdi.
1960-80 dönemi altın yıllarını yaşadı ilimiz çay sayesinde.
Şimdilerde çay gelir olmaktan çıkmış ama yerini ve önemini koruyor. Başka çaremiz de yok.
Çeşitlendirmeden bahsediliyor ama yetişmesi mümkün hiçbir ürün çaya atretatif oluşturmaz.
Bir yığın sorunu var çaycılığımızın. İnsanımızı buraya bağlayacak duruma kısa zamanda gelemez.
Sanayi çok uzak bir ihtimal,hiç olmayacak bir şey. Çünkü nüfusun yoğun olarak yaşadığı il ve bölgelere çok uzağız.
Geriye benim görebildiğim kadarı ile bir tek seçenek kalıyor. Turizm.
Turizmin belli başlı sürükleyici unsurları var. Tarihsel doku, kültürel doku,doğa…
Üç beş eser dışında ikisi yok. Elimizde olan muhteşem bir şey var. Doğamız.
Dünyada sâdece üç yerde deniz kenarında oturarak 4000m.lik yüksek dağ kütleleri seyredilebilmekte, bunlardan biriside Rize sâhillerinde bulunmaktadır.
Dünyada olmayan 125 çeşit çiçek sadece Rize’de var. Anzer.
Dünyanın en kaliteli kaplıca suyu sıralamasında 5.nci olan İkizdere termal kaynağımız var.
Dünyanın en doğal,en çeşitli ve en çok sayıda doğal kayak alanları kaçkarların üzerindedir.
Bu doğal değerlerimizi turizme kazandırmanın yolu nedir?
Ulaşım, konaklama, tanıtım. Sıralama böyledir.
Ulaşımınız yoksa bir adım ilerleyemezsiniz Turizmde.
Ulaşımda durumumuz ne?
Deniz yolu kullanılmıyor. Karadeniz zaten seyahate elverişli bir deniz değil.Demir yolu yok.
Kara yolu ilimizi kuzeyden boydan boya geçen Karadeniz sahil yolu. Bölünmüş yol olduğundan şimdilik yeterli durumda ama güney bağlantımız yeni inşa halinde.
Havaalanımız yok. Trabzon havaalanı artan ihtiyaca asla cevap veremez.
Ordu Giresun havaalanı bittiğinde bile yetmeyecek. Gidişat onu gösteriyor.
Eğer Rize’ye bir havaalanı yapılırsa alt yapı olarak çok büyük bir eksiğimiz tamamlanmış olacak.. O zaman da turizm yatırımları yağmur gibi gelmeye başlayacak.
Çünkü, turizmin gelişmesi alt yapı yatırımlarının tamamlanmış olmasına bağlıdır.
Oteller kurulsun, ondan sonra havaalanı olsun demekle değil. Gelmez,asla gelmez kimse. Hiçbir turizm yatırımcısı havaalanı olmayan yere gelmez. Hele pazarlayacağınız deniz,kumsal değil de dağ,yayla ve kaplıcalarsa asla gelmez.
Önce altyapı yatırımlarınızı tamamlayacaksınız, ondan sonra turizm yatırımcısı ve turisti davet edeceksiniz. Yoksa kimse dönüp yüzünüze bakmaz.
Bugün ki rakamlarla 750 bin olan yolcu sayımız turizme gerçek mana yöneldiğimizde çok kısa zamanda milyonları bulacaktır.
Türkiye’de eşi benzeri olmayan tropikal ormanlarımızı, bin bir çeşit çiçekle bezenmiş yaylalarımızı ziyaret için insanlar sıraya girecektir. Bundan eminim ve geleceğimiz buna bağlıdır.
Tam bir karar verme aşamasındayız. Kritik eşikteyiz. Eğer Rize’miz siyaseten bu kadar güçlü olduğu bir dönemde bu temel sorunlarını halledemezse ki, çok fazla bir yatırım değildir havaalanı 250-300 milyon Tl dir, küçük sorunları ile boğuşan ama asla gelişemeyen bir il olarak uzun yıllar kalır kanaatimce…
Hep birlikte ne olacağımıza karar vermeliyiz. Karar verirken temel ilkelerden hareket edeceğiz.
Bahsettiğim çizgi dışında bir yol yoktur.
Önce Turizm alt yapısı olan ulaşım meselemiz çözülecek,ardından konaklama tesislerimiz tamamlanacak ve dünyaya bu güzellikleri açacağız.Bunun başka yolu yoktur.
Hep birlikte bu ipe asılalım.
Sevgi ve saygılarımla….
Metin TOPÇU
