Hayatın ve insanların bir dış görünüşü, bir de ilk bakışta görünmeyen arka planı vardır.Dış görünüş çok defa hadiselerin gerçek sebebini, saatin çarkını gizler.Köşe yazarlarının görevi hadiselerin gerçek sebeplerini üzerine kafa yormaktır, okuyucuya fikirlerini özgür bir şekilde aktarmaktır.Bugün muhabirliğin arka planına bakmaya çalışacağım…Önce muhabir için kısa bir tanımlama yapacağım,sonra görüşlerimi açıklayacağım.Basın ve yayın organlarına haber toplayan, bildiren veya yazan kimse muhbir deniyor.Görevi ,bir olayın ne olduğu, nerede olduğu, ne zaman olduğu, kimin veya kimlerin yer aldığı, nasıl olduğu, neden olduğu ve olayın ne anlama geldiğini mümkün mertebe katıksız yanıtlamaktır.Görünen yüzü bu.İki üç satırda verdiğim bu özet bu çileli mesleği aydınlatmaya yetmez…Ardında koca koca hikayeler vardır…Bireysel ve kurumsal değerleri dikkate alarak görevini yapmaya çalışan muhabirlerin kendi davranış ve katılımını en azda tutması zor meseledir.Bir kere bu insanlar insanca geçinebilecek bir ücret almaları gerekmektedir.Ki; her gün insanların kurumların kapılarında el pençe divan durmasınlar, kalemlerini geçim derdi için bir silah haline getirmesinler.Muhabirlerimize bu şartları sağlamıyorsak kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi mümkün değildir.Her sabah geçim derdi ile uyanan muhabir görevini yapamaz.Çirkinlikle güzelliği ayrıd edemez, yaratıcı olamaz, tutarlı bir duruş sergileyemez.Bu çileli meslek sahibi muhabirlerimizi ilan- reklam kaynaklarına mahkum edersek toplum olarak bir adım ileriye gidemeyiz.Tavsiye,telkin aldı, ilan reklam aldı,maddi çıkar sağladı demenin mantığı yok bana göre…Bu işin arka planında geçim derdi vardır…Bunu görmek lazım.Biz sıcak odamızın bir köşesinde çayımızı yudumlarken, dağdan, dereden, bayırdan, uçurumdan, kardan borandan etkilenmeden, bize olayları ulaştıran muhabirlerin karşılaştıkları zorlukları görmemiz lazım.Her şeye rağmen, hayatın bütün sıkıntılarına rağmen bize haber ulaştıran binlerce idealist muhabir vardır…Onların geçim kaygıları ikici plandadır.Onlar toplumu doğru bilgilendirmek için, her yeni güne yeni bir heyecanla başlarlar.Onlara diyet borcumuz vardır.Nedir o?Yolu düştüğü için, yapacak hiçbir şeyi olmadığı için, hiçbir becerisi ve kabiliyeti olmadığı için muhabir olanlarla aynı kefeye koymamak.Her şeye rağmen kamuoyunu doğru bilgilendirmek için gece gündüz çalışan bu insanları takdir etmek, tekdir etmemek…Sevgi ve saygılarımla…
HABER BİLGİLERİ
Bu haber
04 Şubat 2015, 10:18 tarihinde
Köşe Yazarları, Yazar 1 kategorisinde yayınlandı.