Fikr-i takip, siyasette, ekonomide sanatta, edebiyatta, hulasa her konuda önemlidir.
Eğer savunduğunuz bir meseleyi takip etmezseniz başarılı olmazsınız…
Ama yaptığınız işe ipe sapa gelmez laflar edene cevap vermek bu manada gerekir mi, açıkçası emin değilim. Muhatap alma meselesi…
13 Şubat’ta yayınlamış bir abuk subuk yazıda ;
“Evet, Sayın Seyirciler!..
Çok değerli Rize büyüklerinun ve olarun akıl hocasi, o değilse ortaği olduğuna artuk benum da inanmaya başladuğum, Rize’ye “cennet” İstanbul’a da “cehennem” deyip oturmak için gene da cehennemi tercih eden bir malum yazarun(!) diye devam eden Göz Çıkaran Prof., STK’lara ve malum yalaka gazetecilerine yalvardıktan sonra, halasının kızının küfürü ile bitiriyor rezilliğini;
“yapani koğormiyenun da… anasini, avradini…”
…………………………………………
Hey ……. …….. …….!..
…………………………………………..
Benim bir amca oğlum var!.. Tam bir marka adam!..
Kışın hayvana balya otu yediremiyor. Hayvan yeşil ota alıştığından sarı otu yemiyor…
Çarşıdan büyükçe bir yeşil gözlük aldı, hayvana taktı, hayvan sarı otları yeşil gördü, hepsini yedi…
……………………………………………
Halk Şairi büyük babam; Rahmetli Delimemişin İsmail…Tasavvuf ehli… Üzerine namaz kaza olmamış bir büyük insan… Ama kendisine hakaret edildiği zaman zıvanadan çıkan ve ortalığı sus pus eden bir vakar abidesi…
Osmanlı zamanında beldenin yetkilileri ile birlikte duran insanlar Büyük Babamın geldiğini görünce ona bir mısra ile takıldılar… Maksat Büyük babamı kurcalamak, ona bir şeyler söyletmek ve sonra dilden dile dolaştırmak…
“ delimemiş bolandı yine o sizun dere” dedi bir tanesi.
Büyük Babam:
“Taksak oğa bir oluk akmaz mı başka yere”
Karşı taraf;
“ Oğa çare olmayı, o duyuldi her yere”
Büyük Babam noktayı koydu:
“De oğa donsun geri, korum ç…… yere!”…
İlk mısrada torunun kaçak olduğunu ve yakalanacağını hatırlatana Büyük babam bir çare bulalım diyor. Karşı taraf çare yok diyor ve küfürü hak ediyor!..
Hastane dolgu alanında yapılacak…
“Bunu akıl edemeyenin de anasını, avradını…”
………………………………………………………
Hala kızı “anasını avradını” dedi ya… Zannedersem Prof’ümüzün katkıları ile organ takılmış!
Hep göz çıkaracak değil ya! Bu sefer organ takmış.
Huysuz Virjinin tersi!
Prof.ümüz hep onları etrafına sarmıştı ya!…
Neyse, Büyük babamın bir atışmasıyla son noktayı koyalım…
Güzel hala kızları bir köyde bir çeşmenin başında oynaşıyorlar…
Büyük babam su içmek için yanaşmış ama ne mümkün müsaade etmiyorlar. Büyük babam çok yakışıklı ya… Oyalamak ve ona bakmak istiyorlar…
Büyük babam dayanamadı bir mısra fırlattı güzel hala kızlarına…
“Bi su içsam olmaz mı, ha boyle bir aradan”
İçlerinde şair varmış hala kızlarının:
“buriya siralandur, geçemesun aradan”
Büyük babam güzel hala kızlarına dayanamamış;
“içu doyursan beni hacca gitsan karadan”
Kızların gözü korktu, çaresizce ;
“Seni içu doyurur yeri yeri goğu yaradan”
…………………………………………………………………….
Bugün bu kadar…. Devamı canı isterse….
Sevgi ve saygılarımla….