“Türk milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir…
Türk ulusu büyüktür. Özgürlüğü ve barışı sever. Canı pahasına da olsa, Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşatacak güçtedir. Ve yaşatacaktır… Cumhuriyet, etnik kökeni ne olursa olsun tüm yurttaşlarını Türk Ulusu çatı kimliğinde birleştirmiştir.”(Gazi Mustafa Kemal)
Türkiye Cumhuriyeti Devleti Türklerin günümüzdeki devletlerinden sadece birisidir. Dünya Ülkeleri arasında birden çok Türk Devleti vardır.
Türkiye Cumhuriyeti Devletini diğerlerinden ayıran ana özellik; Son Türk İmparatorluğu olup 600 yıl hükümranlığını sürdüren Osmanlı İmparatorluğunun küllerinden doğmuş olmasıdır.
Cumhurbaşkanlığı Forsu’nda da yer alan 16 devletin tarihi, Teoman’ın M.Ö. 220’de kurduğu Büyük Hun İmparatorluğu ile başlayıp, 1922’de sona eren Osmanlı İmparatorluğu’na
uzanıyor. O nedenle Anadolu denilen bu topraklarda yaşayanlar Türkiye Cumhuriyetine sadakatın yanı sıra Osmanlı Devletine ve önceki Türk devletlerine de o derece sahip çıkarlar.
Cumhuriyet, son Türk İmparatorluğu olan Osmanlı Devletiyle, Türkiye’yi birbirinden ayıran en belirgin özelliktir. Cumhuriyetle birlikte soya dayalı hükümranlık sona ermiş, yerini oya dayalı yönetim tarzına bırakmıştır. Cumhuriyetin ilânı çağdaş devlet olma yolunda atılmış olan önemli bir adım olup sonrasında çoğulcu demokrasiyle bütünleşmiş, böylece Türkiye Cumhuriyeti gelişmiş demokrasi ülkeleri arasında yerini almıştır.
Her ne kadar kalıcı şekilde çoğulcu sisteme geçişimizin tarihi 1946 yılı olsa da, öncesinde geçirilen aşamalar bu süreci kolaylaştırmıştır.
Tarih sahnesinde yer aldığımızdan bu yana geldiğimiz noktayı dikkate alırsak, Cumhuriyetin ilânı son derece önemlidir. Bugünün 1925 yılından itibaren bayram olarak kabulü de hafızalara yerleşmesini sağlamıştır, sağlamaktadır.
Cumhuriyet, yalnız başına eksiktir. Onu anlamlı kılan, onu çağdaş hale getiren şey demokrasidir. Cumhuriyetimiz bir asra varırken, demokrasimiz çeşitli dönemlerde kesintiye uğramış, tahrip edilmiştir.
Demokrasi deneyimimizde yaşadımız acıların bir daha yaşanmaması için ülke olarak bir bütünlük içerisinde cumhuriyete ve demokrasiye sahip çıkmalı, bağımsız, güçlü bir demokratik devlet olarak tarihe ebediyyen damgamızı vurmalıyız.
“Gelin, Türkiye Yüzyılı’nda demokrasimizi, katılımcı demokratik bir Cumhuriyet kimliğiyle taçlandıralım.”
Cumhuriyetin Kuruluşunun 99. Yılı kutlu olsun…