Başından beri Cumhurbaşkanlığı seçiminde ‘Millet İttifakı’nın adayının Kılıçdaroğlu olması gerektiğini, ancak Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan karşısında seçim kazanamayacağını öne sürenlerden biriyim. Bu sonuç benim öngörüm. Öngörümün gerçekleşmesi sadece bir ihtimal, aksi de mümkün. Zira, seçim sonuçlarını etkileyen çokça neden var. Millet İttifakı hiç tahmin edilemeyen yerlerde yerel seçimleri kazandığına göre Cumhurbaşkanlığı seçimini de kazanabilir. O nedenle Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı seçilmesi ihtimal dahilindedir.Akşener’in başından beri ‘kazanacak aday’ söylemi adeta Kılıçdaroğlu’nun adaylığına gizli muhalefetti. Bu söylemle Kılıçdaroğlu hakkında toplumda algı oluşturuldu.
Eğer bugün Kılıçdaroğlu hakkında bu yönde yerleşik bir algı varsa, bu algıda Akşener’in payı büyük.
Her şeyden önce siyasi etik, bir ittifakta en güçlü, en büyük parti hangisiyse onun etrafında bütünleşmeyi gerektirir. Olumlu sonuç almak için de bu yolu izlemek öncelik olduğundandır ki, ülkücü kökenli Mansur Yavaş CHP’den aday yapılmıştır. Birçok yerde İYİ Parti CHP’nin adayına destek vermiştir.
Yapılması gereken; çok daha önce Kılıçdaroğlu’nun adaylığının ilan edilmesi ve onun etrafında bütünleşerek seçime hazırlanmaktı.
Akşener, neden masadan ayrıldı, neden başından beri Kılıçdaroğlu’na karşı çıktı?
Elbet bunun da arkaplan gerekçeleri vardır. Bu gerekçeler nedeniyle Akşener, ‘Millet İttifakının’ tek ve ortak adayının Kılıçdaroğlu olmasına izin ver(e)mez..!
