MUSTAFA BABAL’IN ARDINDAN
Bir ilin başarısında en büyük amil yetişmiş insan gücüdür. Bürokraside olan gücüdür.
Bütün kalkınmakta olan ülkelerde bu durum aynıdır.
Kalkınmış ülkelerde böyle bir duruma ihtiyaç yoktur.
Çünkü kalkınmış ülkelerde herkes görevini yapar, gereğini yapar. Ülkesinin her karışı görev bölgesidir, vilayetidir.
Ama bizim gibi kalkınmakta olan ülkelerde hemşerilik, bürokraside elaman bulundurma, bürokrat sahibi olma meselesi çok önemlidir.
Rize 1950 li yıllarda başlayan çay ekimi ile ekonomik olarak ülkenin bir çok yerini geride bırakan bir gelişme düzeyi yakaladı. Ama bu sadece ekonomik anlamda bir gelişme idi. 1970 li yıllara gelindiğinde Rizeli devlet memurluğu ile alay eder bir duruma gelmişti. O kadar çok para kazanılıyordu ki kimse çocuğunu okutmayı aklının köşesinden geçirmiyordu. Devlet memurluğuna özenler küstürülüyor bizzat aileleri tarafından hor görülüyordu.
İşte o zamanlarda başımıza ördüğümüz çorabın farkında değildi büyüklerimiz.
Devletin hiçbir yerinde yoktuk. Sonradan yapılan hamleler yılların ihmalini bir türlü düzeltemedi,düzeltemeyecek.
Pazar 53 sitesinin yazarı değerli arkadaşım Abdullah UZUN bey efendinin makalesinde ismini öğrendiğim bir bürokratımızın emekliye ayrıldığını öğrenmem çok üzdü beni. 1962 doğumlu hemşerimiz daha uzun yıllar hizmet edebilecekken emekliye ayrılmış.
Çok önemli bir görevde bulunuyordu sayın BABAL . Yüksek Hızlı Tren hatlarının yapımıyla ilgili Dairede başkanlığı görevinden ayrıldı. Tamda çok büyük ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde ayrıldı sayın BABAL.
Tam da ülkemizde Y.H.T hatlarının 2023,2035 lere kadar planlandığı yer yer uygulamaya alındığı bir dönemde görevinden ayrıldı.
Neden. Hem de kocaman bir neden sorusu beynimi kemiriyor.
Ankara Sivas diyorlar,Ankara Erzincan diyorlar,Ankara Trabzon diyorlar ama bir türlü Ankara Erzurum demiyorlar. Derseler, o zaman Erzurum Rize gündeme gelecek. En basit, en kolay, en ucuz, en kısa hat bu hat çünkü.
İşte böyle bir zamanda bir bürokratımızı daha yolcu ettik, emekliye ayırdık.
Görevde kalsa belki Karadeniz’i tümden kapsayan yan Sarp’tan İstanbul’a bir projeyi hayata geçirebilirdi.
Çünkü Trabzon Erzincan projesi bütün Karadeniz’i uzun yıllar dışlayacak bir israf projesidir.
Hiçbir faydası olmayan üçün dünya ülkeleri mantığı ile hazırlanmış çok kötü bir projedir. Bir çok ayağı eksiktir.
Ama dedik ya bürokratın olacak devlet katında. Olursa böyle özel ve sadece bir vilayeti ilgilendiren diğerlerini ona mahkum eden projeleri devlete kabul ettirebilsinler.Sayın BABAL’ın ismini emekli olunca duyduk. O gerçek bir devlet memuru. Bu belli.
Mustafa BABAL beye ulaşmaya çalışacağım. Ve Erzincan’a gelen hızlı trenin Erzurum’a bağlanmadan neden Trabzon’a bağlanmak istediğini soracağım. Hangi düz mantık bu akıl dışı projeye hayat kazandırmaya çalışıyor onu soracağım kendisine.
Eğer bu ülke batıdan doğuya en az uç hatla geçilecekse, ve kuzeyden güneye belli akslarla birbirine bağlanacaksa kuzeyden güneye ilk ve en ekonomik aks Rize Erzurum veya Rize Mardin hattıdır. Trabzon Erzincan korkunç israf ve hiçbir şeye yaramayan sadece Trabzon’u düşünenlerin ürettiği berbat bir projedir. Bunu ilmi delilerle İspat eden KTÜ den Profesör sayın ÇELİK az kalsın aforoz ediliyordu.
İhanet projesidir dedi Başbakana mektup yazdı. Ama maalesef o hat için ÇED raporu yayınlandı ve proje uygulama aşamasına getirildi.
Devletin aklı resmen çelindi. Ulaştırma bakanlığı böyle bir projemiz yok dedi ama diğer bakanlık ÇED raporu yayınlıyor. Biri bana bunu anlatsın bakalım. Siyasilerimiz çıksın bu konuda bir açıklama yapsınlar da bizde bu ülke doğru yolda, enerjisini boş yere harcamıyor, kalkınmış bir ülkeyiz, üçüncü dünya ülkesiyiz demeyelim.
Sevgi ve saygılarımla…

HABER BİLGİLERİ

Bu haber 27 Şubat 2013, 13:38 tarihinde Köşe Yazarları, Yazar 1 kategorisinde yayınlandı.

OKUNMA

Bu Haber 509 Kez Okunmuş..

PAYLAŞ

ETİKETLER

YORUM YAZIN