A.Gökbayrak isimli okuyucum twetter’de yazdığı mesajda “mazlumun sesi oldunuz. Rabbim sizin gibi hemşerisine sahip çıkan ve mağduriyet olan yerde mazluma kalkan olanları arttırsın” demiş…
Tüylerim diken diken oldu!
Yüreğim bu ağır yükün altında ezildi adeta!
Keşke bir nebze de olsa “mağduriyet olan yerde mazluma kalkan” olabilsem…
Aslında hayat felsefemi yazdı değerli kardeşim. Hayatım boyunca bütün mücadelem daha iyiye, daha güzele gitmek için yaşadığım çevreyi organize etmek, geniş halk tabakalarıyla birlikte olmazları olur yapma mücadelesidir…
Özellikle son 15 yılda, bu yolda azımsanmayacak büyük başarıları böyle yakaladık… Ovit meselesi, hava limanı meselesi ve daha pek çok büyük projede halkımızla birlikte olduk, birlikte mücadele verdik ve başardık…
Bu başarıda Ak Partinin çok önemli bir yeri var… Politik amaçla asla laf söylemem, beni tanıyanlar bilir… Zor oldu ama, en zor işleri bu vilayetin yetiştirdiği en büyük değer Recep Tayyip Erdoğan’la birlikte başardık…
O olmasaydı bugün ne Ovit vardı nede hava limanı…
Burada Ak Partinin yaptıklarını sıralamak zaman kaybıdır. Değerini biliyor ve yürekten takdir ediyoruz…
Mesele, güncelde olan sorunlara en doğru çözümleri bulma meseledir.
“Topçu zaten muhaliftir” demek hem kolaycılıktır, bir yönü ile büyük insafsızlıktır.
Bir sorun varsa ve halledilmiyorsa alayına muhalifim, hatta bu vilayetin en büyük komonistiyim!
Şu satırları boşuna yazmadım;
“Allahım, Allahım, ne zaman durulacağım
Katında ne zaman, ne zaman duyulacağım
Yazılmış anlıma yazı, mazlumlar safında
Kader siperinin üstünde vurulacağım”
Metin Topçu
Evet, bir mağduriyet varsa, anında orada biterim. Allah’ım bana böyle güzellikleri nasip ediyor…
Gelelim çok önemli meselemize…
Eleştirdiğim her konuda çareleri de bulabilen bir insanım. Eğer çözümü söyleyemiyorsam asla eleştiri yapmam….
Evet,bilerek yazıyorum… AVM’ye ulaşımı sağlayacak düzenleme tümden yanlıştır…
Müftü mahallesi bahçeli kahveden giren yol , Molla Yakup Sokaktan sağ tarafta bulunan bütün binaları yok ederek Güney Çevre yoluna çıkıyor…
Dahası kuzey taraftan genişleme yapmak için binalar komple yıkılıyor!
Bu nasıl mantıktır?… Bu işte muhakkak ama muhakkak bir bit yeniği var!
Bana kimse lolo yutturamaz!..
Kardeşim, Emniyet Müdürlüğünün yerini alacak şekilde Caminin bahçesi dahil üç binayı kaldırırsın, mesele halledilir…
Belediye zaten bunu önermişti… Ama araya siyaset girdi ve bu rezalet durum ortaya çıktı…
Siyaset girdi diyorsam bir şey biliyorum!
Hatırlayın yine…. Pakatleme Fabrikası önündeki viyadük neden şehrimizi boğacak şekilde düzenlendi?
Orada üstü meyhane altı poligon bir gemi vardı! Zamanın siyasileri o karaya vurmuş gemiyi kaldıramadı Rize’nin girişinden, o rezalete imza attılar!
Şimdi kaldırsan bir türlü, kaldırmasan bu vilayetin girişinde o ucube öylece duracak!
Emniyet Müdürlüğümüz bizim can ve mal güvenliğimizin teminatı. Stratejik olarak nereye yapılması gerekiyorsa oraya yapılsın, ama insanlar evsiz barksız bırakılmasın, mağdur edilmesin. Böyle bir mağduriyeti önlemek için gerekirse Emniyet Müdürlüğümüz başka bir yere taşınır ve gerekirse değil o caminin avlusu, kendisi bile kaldırılabilir. Halkımız yoksa ne lazım bize cami, ne lazım bize Emniyet Müdürlüğü!..
Atatürk caddesini güneyden genişlet, yık üç adet binayı, al caminin avlusunu ve bahçeli kahveyi olsun bitsin…
400 haneyi kaldırmanın ne alemi var?
Devlete bu kadar büyük yükü yüklemenin kime ne yararı var?
Yüzlerce insanı mağdur ve perişan etmek ne kazandırır bize, Rize’ye?
Benim anlattığım projede mağdur olacaklara TOKİ yapar binalarını ,teslim eder ve hiçbir mağduriyet yaşanmaz.
Bunları bu vilayeti yönetenler başarmalı.
Ben kısa yolu gösterdim yönetenlere. Vatandaşlarımıza da önerilerim olacak.
Onlara gelecek yazımda değineceğim ve Allahın izni ile bu büyük mağduriyeti el birliği ile ortadan kaldıracağız.
Benim bildiğim Ak Parti millete rağmen bir şey yapmaz.
İnşallah bu olayda da öyle olacak.
Sevgi ve saygılarımla…