Rize, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ana-baba ocağı olması nedeniyle FETÖ’nun özellikle ilgilendiği bir il oldu her daim.
FETÖ, Rize’de açtığı okullar üzerinden eğitim camiasını eline geçirdi. Toplumu etkileyen bütün alanlara sızdı. Ellerindeki imkanlar üzerinden medya ve siyasete uzanarak buralardan bazı kişileri devşirdi. Birçok kişiye, kuruluşa maddi imkanlar sunarak kendine kul köle yaptı.
Öyle bir dönem geldi ki Rize’nin büyük bir kesimi FETÖ veya FETÖ’cu sempatizanı haline getirildi. FETÖ’nun yayın organlarının en çok satıldığı illlerden biri oldu RİZE..
Peki, FETÖ’nun karargahı haline getirilen RİZE’de FETÖ ile mücadelede gerekli adımlar atıldı mı? İlin neredeyse hakim gücü haline gelen FETÖ nasıl oldu da birden yok oldu?
Oldu mu dersiniz?
Eğer öyle olsaydı sahibi hakkında yakalama kararı çıkarıldığı için ABD’ye kaçan FETÖ iltisaklı TV hala yayında olabilir, devlet kurumlarına faturalar keserek beslenir miydi?
Devlet elbet uyumaz, günü gelir devleti uyutmaya çalışan kriptolardan bir gün hesabını sorar.
Hangi medya sızıntısı, hangi yerlerde görev yapıyor bilindiği gibi, kimin kimler tarafından hangi amaçla korunduğu elbet birilerince kayda alınıyordur! Vakti gelince birileri mutlaka bunların çarşaf çarşaf ortaya koyar..!
Peki, sormak gerek; RİZE nasıl oldu da FETÖ’nun önemli illerinden biri haline getirilebildi.
Bunun açık bir cevabı var: RİZE’ye gönderilen kimi Vali ve yardımcıları, bürokratlar sayesinde.
7 yıl 6 ay ceza alan Rize’nin eski Valileri Nurullah Çakır ve Kasım Esen’in eşlerinin de FETÖ’cu ve aktif byloc kullanıcıları olmaları göz önüne alınırsa FETÖ organizasyonlarını yapanların, FETÖ’cuları Rize’de yapılandıranların Valiler olduğu anlaşılmakta.Sadece Valiler değil, kimi vali yardımcıları ve kaymakamlar da bu yapılanmaların bir başka ayağını oluşturmakta.
Peki bugün durum nedir?
Bunu da siz takipçilerimin takdirlerine bırakıyorum!
Öyle ya, RİZE’deki FETÖ’cular buharlaşmamış olduğuna göre onlar hakkında da herkesin bir bildiği vardır.
Kim kimin hamisidir, kim kimi yönlendiriyor, mutlaka bunları bilenler vardır..!
Elbet benim de sizler gibi kendime ait kanaatlerim var. Yeri ve zamanı geldikçe onları da yazarım.
Şimdilik bu kadar..