28 ŞUBAT EKONOMİK DARBE Mİ?

1-Metin Topçu28 ŞUBAT EKONOMİK DARBE Mİ?
Duymak istemediğim bir yıl dönümü 28 Şubat. Başlıkta kurduğum cümle nedeniyle iğreniyorum bu yıl dönümünden.
“İdeolojik olarak bugün yine yaparım” diyenler varsa aklıma ilk gelen soru post modern bu darbe acaba ekonomik bir hakimiyet hamlesi mi idi? O darbeyi yapanlar bankaların yönetim kurullarına atandı ya, ondan iğreniyorum dedim.
Gerçi bugün ifadeye alınanların pek çoğu “O gün tatildeydim” diyor. “Bu eylemi yaptım, inandım yaptın” diyen yok. Darbenin kötü bir şey olduğunu halen söyleyemiyoruz. İster askeri ister sivil, isterse yargı elinden olsun darbe kanunsuzdur,hukuksuzdur diyemedik hala. “Belli bir kesim hakimiyetini garanti altına almak için böyle davranır” hafızamıza henüz kazınmadı.
Darbeler milletimizin kimyasını bozdu. Bu mızrak çuvala sığmadı.Ama darbelerden medet umanlar hala var. Örneği Ergenekon sanıklarını milletvekili yapma tavırdır.Hüküm giyme riski olanları o davalardan kurtarmak ne kadar etiktir.
Sapla saman karıştırılmasa Hükümet yargının davranışlarını düzeltebilirdi.Yargı da kendi hatalarını görmemiş olabilir.Kanunlar onlara bunları hatırlatabilir. Hükümet 3.,4. yargı paketlerini çıkarmalıydı. Her vatandaş her türlü hakka sahiptir.Kamu vicdanını kanatmamak lazım.
“İmamhatipliler yarasa mı” diyoruz ama bugün asker olan herkes suçlu damgasını yiyor milletin nezdinde. Propaganda bu şekilde yürütülürse ne farkı var siyah Türk, zenci Türk, beyaz Türk kavramlarından. Kemalist cumhuriyetin vatandaşlığına giremeyenler bugünde bir başka hakim zümrenin cumhuriyetinde kendine yer bulamıyor. Eskisi asimilasyon sa bugün yapılmak istenen veya istemeden meydana gelen durumun adı nedir? Kuruluş pradigması ile tahayyül edilen halkla bugün var olan halk. hakir görülüyorsa ne kadar ileri gidebildik sorusu sorulmaz mı?
O zaman insanımız dağlarda yaşadıkları zaman problem yoktu. Sahaya indiklerinde problemler başladı. Yani yaşanılan hayata söz hakkı, var olma hakkı elde ettiklerinde problemler başladı.
Bugün de bir başka şekilde aynı durum değil ama benzer durumlar yaşanıyor. Korku hakim diyemem ama inanılmaz bir baskı susturmuş her şeyi.
Nasıl ki 2003 öncesi kontrol altına tutulan halk kesimleri hayatın her yerine nüfus ettiklerinde rahatsızlıklar başladı şimdide aynı durumla ülkemiz geri gitmesin.
O zamanın siyasi tezahürü Ak Parti idi. Bu yeni durumun siyasi tezahürü kim olacak bunu bilemiyoruz.
Tabanla ilişki kurulan dönemlere Özal güzel bir örnektir. Ama düne kadar onun nimetlerinden istifade edip iktidar olanlar Özal’ın kıymetini yeni yeni adlandırabiliyorlar.
Bu ülke yeni bir Özal çıkarabilir. Kimse kendi yarattığı yapay pradigmaya güvenmesin.
İmparatorluk bakiyesi, dinler mezhepler, halklar ülkesiyiz. Burada çok şey mümkündür.
Çok acilar yaşandı Avrupa bunu dünya savaşları ile haletli diyorum. Direnen arap liderlerinin sonunu gördük.
O nedenle vesayet üreten devlet yapısının düzletildiğinden emin olmamız lazım.
Özgür olmaya alışacağız. Korkusuz yaşamaya alışacağız.etnik vurgusu olmayan bir vatandaşlık tanımı ufukta.
Değiştirilemez,değiştirilmesi teklif dahi edilemez ibaresini hakaret olarak algılıyorum. Ama bebek katilinin bu ülkede markalaşmasını da içime sindiremiyorum.
Hakim güç Amerika yıllarca dağlarda devleti ile mücadele eden Talabanı’yı Irakta Cumhurbaşkanı yapmadı mı?
Maazallah acaba bizim katilimize hangi makamı düşünüyor.
Bedel ödeyelim toplumsal barış adına,ödeyelim ama bu kadar da şerefsizce bir bedel olmasın. Çünkü bu ülke Irak değildir, Mısır, değildir, Libya Tunus değildir.
Sevgi ve saygılarımla…

Metin TOPÇU

www.karadenizvira.com

HABER BİLGİLERİ
Bu haber 28 Şubat 2013, 12:39 tarihinde Köşe Yazarları, Yazar 1 kategorisinde yayınlandı.
OKUNMA
Bu Haber 386 Kez Okunmuş..
PAYLAŞ
facebook Twitter Frienfeed Twitter Google
YORUM YAZIN
Benzer Haberler
MbTasarıM
MUHLAMA KARADENİZ MUTFAĞI
Yazarlarımız
KARADENİZ VİRA FACEBOOK
Resim Galerisi
PUAN DURUMU