Ülkemizde ve dünyada olağan üstü bir durum olduğunu herkes biliyor. Ülkeler bu afattan insanın canını kurtarmak için mücadele ederken bir yandan da ekonomik bir başka afat yaşamamak için kendince tedbir almaktadır.
Çamaşır suyu için diyende var (Amerika) sürü taktiği izleyelim deyip Korona’ya yakalanan lider de var!
Gelişmiş batı ülkelerinde yaşlı bakıma muhtaç insanlar resmen ölüme terk edildi. Kalan sağlar bizimdir denildi. Bu hadiseler çaresizliğin boyutlarını göstermesi bakımından ilginçtir. Kimse ille de şu yapılırsa kurtuluruz diyemiyor.
Çay Rizelinin 70 senelik can simidi, tutunduğu dal, hayat ağacı, anası babası çay. Çay olmasaydı nostaljik ıssız bir kasabadan başka hiçbir şey olmazdı Rize. Ama şimdi Üniversitesi, hastaneleri, limani, hava limanı, belki yarın şehir hastanesi, lojistik merkezi ile önemli bir kent olma yolunda ilerliyor. Tek sebep, son sebep çay!
Japonya’da, uzak doğuda haşa Allah diye tapılan çay Rize’de hayatı bir öneme sahip.
Sezon başladı başlayacak. Binlerce insan tarlalarından toplayacak, taşıyacak satacak ve işlenecek. Bu aşamalar hep insanla oluyor. İnsanlar bir büyük ve çok tehlikeli bir salgınla karşı karşıya. Ölümcül, affetmiyor. Çay soğan patates değil, domates hıyar hiç değil, kendine mahsus özellikleri var. Günü geldi mi toplayacaksın.!
Salgın hastalıklarda Hıfzısıha Kurulları, bilim kurulları yetkili yöneticiler, idareciler genel durumu değerlendirilip yukarıda saydığım işlem aşamalarını gerçekleştirecek çay üreticilerine ve imalatçılarına gerekli görürlerse müsaade edecekler. İlmi ve insanı her durumu doğru analiz edip bu salgın afattan Rize insanını hem can sağlığı hem de ekonomik olarak en az zararla çıkmanın yollarını belirleyip ilan edecek. Bu noktada siyaset sadece halkın yanında duracak. Yönetenler belirtiğim işlerde bir hata yaparsa müdahale edecek. Başka karışmaması lazım. Politik davranıp halkın canını tehlikeye hiç kimse düşüremez.
Çayın kiminle ne zaman nasıl nereden toplanacağına üretici karar verir. Hurra Rize’ye gitmek yok bu sene bu belli. Bu önemli kararı alacak insanlara isteklerimizi önerilerimi usulüne uygun söyleyelim ve tevekkülle bekleyelim. Her nasıl karar alırsanız alın zorluk var mı? Var. Her nasıl karar alırsanız alın eleştirilecek mi? Kesinlikle evet eleştirilecek. O zaman konuşulanlar konuşuldu. İstekler dilekler belli. Ama ben bir net çözüm öneremedim farkında iseniz.
O zaman halkın can ve mal güvenliğini düşünerek yönetenler, yetkilikler bir karar alsın siyasete onaylatsın ve bitsin bu iş. Ben ucunda hem devletin hem de üreticilerin bir miktar zararı göze alması gerektiği kanaatindeyim. Çünkü her şey eskisi gibi değil.
Selam ve sevgilerimle…