Resmen açık ve net savaşa girmiş ülkemiz…
Güney sınırımızda oluşturulan tuzağı darmandağın etmek için, kınalı kuzularımız canı pahasına yabancı bir ülkenin topraklarında önecelikle ülkemizin güvenliğini tehdit eden
dünya markalı terör örtülerinin belini kırmak için şavaşıyor…
Dünya markalı diyorum çünkü onları başımıza bela eden güçler dünya devleri…
Adına PEJAK, PKK, YPG,PYD ve DEAŞ dedikleri katil sürüleri ile koskocam bir çoğrafyayı yıllardır kan ve ateşe boğdular…
Türkiye, İran, Irak ve Suriye’yi parçalamak için yüz yıl sürecek bir savaş kazanını kaynatmaya devam ediyorlar…
Irak’ta milyonlarca insan bu uğurda kadın, çocuk, genç ihtiyar demeden bu alçak terör örgütlerini veya destekçileri tarafından öldürüldü…
Irak planladıkları gibi üç parçalı bir bölünmenin eşiğinde.
Suriye’de durum farklı değil. Bir medeniyet ve insanlık ölüm çukurlarına defn edilmek üzere…
Milyonlar evini barkını, vatanını terk etti, yetmedi hepsini öldürmenin hesapları yapılıyor…
Sıra resmen ve aleni bir şekilde Iran’da, ardından kutsal Anadolu topraklarına gelecek…
Bir büyük uydu devlet yaratılmak süretiyle anılan ülkeler yüz yıllar boyu meşgül edilecek…
Ne uğruna yapılıyor bunlar?
Amerikanın ve batının üzerine titrediği İsrail canavarını yaşatmak adına bütün bu katliam, mezalim ve parçalanma planları uygulamaya konuluyor…
Dünya Milletler ailesinin en şerefli üyesi, hiç bir mezalim ve katliama sebep olmamış hiç bir baskı ve zülüme müsaade etmemiş, her inanca her etnik kimliğe saygılı ve onları bütün
değerleri ile günümüze kadar getiren asıl Türk Milleti sıranın kendisine geldiğininin farkındadır…
Fırat Kalkanı ve Zetin Dali Harekatı bağrımıza saplanmak istenen hançerin tutuşturulduğu eli kırmak için yapılıyor…
Belki 250 bin askerimiz kışlalarında değil, sahada hareket halindedir.
Bu dev hareketlenmenin ülkemize maliyeti zalimlerin tasarladığından daha fazladır…
Ama şükürler olsun ki hayatımızda hiç bir şey değişmeden günlük hayatımızı idame ettiriyoruz. Hiç bir şeyin eksikliğini çekmiyor, hiç bir ihtiyacımız için kuyruklarda değiliz,
karaborsa yok, açık ve net kalkınma hamlelerimizi sürdürüyoruz…
Borçlanmışız… Yuh vallahi…
Var mı buraya kadar yazdıklarıma bir itiraz?
Eğer Türkiye, Türk insanı diyorsak , Türkiyede yaşayan halklar diyorsak durum budur…
Peki biz ne yapıyoruz…
Hepimizin sosyal medyada siyasi düşüncesi çok çeşitli arkadaşları var…
Rica ediyorum, lütfen bu muazzam mücadeleimizin yaşandığı bu önemli günlerde arkadaşlarımızın sayfalarına bakalım…
Kimler ne paylaşıyor, mehmetçiğimiz bu vatan için, bu millet için savaşırken neleri önemsiyorlar bir bakalım…
Özellikle entel dantel olan arkadaşlarımıza bir bakalım…
Ve ne kadar yüreklerinin buz tuttuğunu görelim.
Vatan sevgisinden, insan sevgisinden, insan haklarından nasıl bihaber olduklarına bir bakalım.
İnsanlar zorla yerlerinden yurtlarında edilirken, canları cananları, çoluk çocukları katledilirken nasıl ses çıkarmadıysalar, nasıl tek bir eleştiri getirmediyseler, özgürlük
mücadelesi bağlamında terör örgütlerini zimmen desteklediyseler, bugün de aynı aymazlıkla resim paylaşıyorlar, incik boncuk , sevgili entel dantel meselerle megül oluorlar ama bir şeyi asla ve asla yapmıyorlar.
Ülkemizin savaşa tuttuştuğu zalimleri asla ve asla eleştirmiyorlar. Onlara katil demiyorlar, mehmetçiğimize, milletimize en ufak bir moral vermiyorlar…
Bunlara rağmen yıklımıyorsak biz ne büyük bir milletiz…
Beyni iğdiş edilmiş, duyguları esir edilmiş, millet, vatan, din kavramlarında uzaklaştırılarak yaşayan ölü haline getirilmiş, batının ipi çözülmüş entel dantellerinden allah milletimizi korusun…
Sevgi ve saygılarımla….