FİLDİŞİ KULEDE GEÇEN GÜNLER!

1-Metin TopçuEpey zamandır yazmıyorum, ama inanın çok okumaya devam ediyorum.

Derslerime kaldığım yerden deva etmeye çalışıyorum.

Mini kütüphanem köyümdeki evimde kaldı. Arabama sığacak kadar kitabı İstanbul’daki evime getirdim. Bazı başat kitapları yeniden toparlıyorum sahaflardan. Buna bilgilenme mücadelesi diyebilirsiniz. Çünkü bilmediğimi biliyorum.

İnsanın öğrenme çabaları bitmez.

Öğrendiklerimizi toplumla paylaşma aşaması başka bir durumdur…

Bunun şekli şemalı  birazda insanın mizacı ile ilgilidir…

Yazdığım binlerce makaleyi incelediğim zaman büyük mütefekkir, mütercim Cemil  MERİÇ’in şu sözü geliyor aklıma:

“ Bu tiyatronun dinleyicileri sağır. Sesini duyurmak isteyen nara atacak. Kalabalık senfoniden anlamaz. Tarih de kadın gibidir, çığlığa koşar….. Önce çığlık atacaksın, sonra üç beş meraklı anlatacağın masalı dinlemeye koşacak. Masal uslu çocuklara anlatılır. Çığlık herkese hitap eder; sürüye ve tarihe….”

Bütün yazdıklarımda bir çığlık var.

Hatta şiddetli bir nara da diyebilirsiniz….

Ancak bu şekilde sesimin belli yerlere ulaşabileceğine inandım. Çünkü üstadın bu tarifi çok etkilemişti beni.

Bazen aylar yıllar feryatlarıma karşılık bulamadım…

Ki, bu feryatlar, bu çığlıklar, bu naralar yaşadığımız çevrenin daha yaşanabilir olması ile ilgili idi..

Şahsilik yoktu…

Olsa o zaman o çığlık olmaz, feryat olmaz, nara hiç olmaz…

Göğsüne indirdiğin yumruğun acısını avamın duyması için, bağrınızın toplumsal menfaat uğruna sancılarla yanması lazım…

O yangın çığlığa dönüşünce toplum harekete geçer…

Örneklerini yaşadık gördük…

Neden yazdım bunları?

Kendi meselemize sağırız biraz…

Hava limanımızın ihalesi iptal edileli yaklaşık olarak bir aydan fazla bir süre geçti, toplumda tık yok….

Allahtan hükmet kanadından bir açıklama geldi “ihale imzaya açıldı” dendi…

Şimdi Sayın Cumhurbaşkanımız Rize’ye geliyor.

Bağrımızın yangınını O’na göstermemiz lazım.

1.000.000 yolcunun sesi olmalıyız. O yollarda ölen, yaralanan insanların sesi olmalıyız.

Yalakalık için değil toplumun menfaati için feryat etmeliyiz.

Muhalif olmak için değil, muhafık olmak, başarmak için feryat etmeliyiz.

Feryatlarımız, çığlıklarımız hiç susmamalıdır. Toplumu diri tutmanın başka bir yolu yoktur.

Tarih toplumunu ardı arkası kesilmeyen  feryatlarla uyaranları unutmaz.

O nedenle eli kalem tutanlar feryatlarını kalem alsınlar.

Bu toplumun derdini, yarasını sayın Cumhurbaşkanımıza hissettirsinler.

Bir kenara itilmenin, acının, ezilmişliğin, hakkı yenmişliğin kızgın demirini bağrında hissedenler feryatlarını lütfen kaleme alsınlar…

İstanbul’dan en derin sevgi ve saygılarımla…

HABER BİLGİLERİ
Bu haber 12 Ekim 2016, 09:59 tarihinde Köşe Yazarları, Yazar 1 kategorisinde yayınlandı.
OKUNMA
Bu Haber 336 Kez Okunmuş..
PAYLAŞ
facebook Twitter Frienfeed Twitter Google
ETİKETLER
YORUM YAZIN
Benzer Haberler
MbTasarıM
MUHLAMA KARADENİZ MUTFAĞI
Yazarlarımız
KARADENİZ VİRA FACEBOOK
Resim Galerisi
PUAN DURUMU