“Yılan Hikâyesi” sözünün nereden geldiği ile ilgili çok hikâyeler anlatılır. Bu hikâyelerin çeşitliliği bizi çok ilgilendirmiyor. Bizi ilgilendiren tarafı şu, bir türlü sonuca bağlanmayan ve uzayıp giden işler için “Yılan hikâyesine döndü” tabirini kullanmamızdır.
Tıpkı Rize’nin Havalimanı meselesi gibi dediğinizi duyar gibiyim! Maalesef aynen düşündüğünüz gibi Rize’mizin havalimanı meselesi gerçekten yılan hikâyesine dönmek üzere…
Neymiş efendim, deniz derin çıkmış, yok şu kadar yok bu kadar taşa ihtiyaç varmış gibi teraneler dinler olduk!
Be kardeşim! Tabii ki bu konular önemlidir! Fakat kimin işi bunlar? Teknik adamların… Onlar düşünsün bu konuları! Sen işini çabuk tutup erken bitirmeye bak!
Hem niçin zaman uzayacak ki, bugünkü teknolojik imkânlarla Ordu-Giresun Havalimanından daha erken vakitte bile biter! Günde 100 kamyon değil de 150 kamyon taş taşır bu kadar! Zor mu yani?
Yeter ki yetkili ve etkili insanlarda o irade ve kararlılık olsun! Artık gerçekten bu tür hikâyeleri milletin dinlemeye tahammülü kalmadı!
Her halde başa dönüp bu havalimanının ne kadar ihtiyaç olduğu ve ne kadar uçak inip kalkacağı ile ilgili bilgileri tekrar tekrar vermeye de gerek yok sanırım!
O halde bu gecikme niye?
Sayın Cumhurbaşkanımızın havalimanı sözünü vereli tahmin ediyorsam iki yılı geçti. Beklenmeyen seçimlerin ve Türkiye’nin başını ağırtan bazı konuların araya girdiğini biliyoruz! Fakat bütün bunlara rağmen bu kadar gecikmemeliydi.
Açılışının planlandığı yıl 2017 idi. Hadi diyelim 2018’in MART’ı olsun! Daha ilerisini artık Rizeli kabul etmez! Bu böyle biline!
Aslında Rizelinin canını sıkan şey, zamanın gecikmesi de değil, milletin sağlıklı bilgi alamamasıdır kanaatimce…
Sanki havalimanı konusu kapalı kutu, sanki mayınlı tarla! Bilmediğimiz bir şeyler varsa, bunu da açık açık söyleyin! Millet de bilgilensin ve rahat etsin.
Her şey bir tarafa, sadece ve sadece Cumhurbaşkanının ili olduğu için bile, şimdiye kadar havalimanı yapılmalıydı Rize’ye!
Nice gereksiz illere havalimanı yapıldı! Bizleri artık fazla konuşturmayın bu konuda! Milletin sakinleşmesi için süreç hakkında sağlıklı ve net beyanatlar verin! Öyle ne konuşulduğu belli olmayan ve anlaşılamayan beyanatlar artık dinlemek istemiyoruz.
Niyetim kesinlikle hiç kimseyi rahatsız etmek veya zor duruma sokmak değildir! SADECE MİLLETİN HİSSİYATINI DİLE GETİRMEYE GAYRET EDİYORUM!
Hatta bu tür söylemlerin, özellikle siyasilerin elini Ankara’da güçlendirdiğini düşünüyorum!